Valla, arkadaşlar, bugünlerde işler bir hayli karışık. Öyle ki, sanki dünya sahnesinde bir devasa oyun oynanıyor gibi hissediyorum. Bir yanda savaşlar, bir yanda krizler. Hani burada dediysem, aslında binlerce kilometre uzağımızda olan bir hikaye bu. Ama etkileri, işte tam da yanı başımızda hissediliyor.
Yahu, birkaç yıl öncesine kıyasla, marketteki fiyatlar, benzin istasyonlarındaki rakamlar uçuşa geçmiş vaziyette. Gaz, elektrik mi? Onları artık eski efsanelerden biri gibi anıyoruz, kullanmak ne mümkün, koklaması bile 2 euro’dan başlıyor 😊! Cebimizdeki para, adeta sihirli bir hızla yok oluyor. Ve bütün bu olan bitenin arkasındakiler? Kimi o batı ülkesinin başkanı, öbürü bu batı ülkesinin başkanı. Ateşe körükle gidiyo bunlar. Vaziyeti yatıştıracaklarına, bütün işi daha da alevlendiriyorlar! Ve tabii ki, körükleyen Rusya-Ukrayna savaşı içindeki sayın Zelensky!
Gelelim bu beyimize.. Adam gerçekten komedyenmiş ya, yok yok.. meslek olarak diyorum. Adam harbi komedyen miş. Seçimlere katılmış, Ronald (hani şu Reagan’lerden) gibi bunu da başkan yapmışlar. Ama bu arkadaş, dünya sahnesindeki rolünü biraz oyun havasında alıyor olabilir, çünkü komedyen bir liderle, savaşın ortasında nasıl bir yol izlenir ki? Bu durum, bizim gibi uzaktan izleyenler için bile oldukça düşündürücü olunca! Bu arkadaş hayatının rolünü oynuyor. Dünya lideri maskesini takmış, o batı ülkesi senin, bu batı ülkesi benim dolaşıp duruyor. Mesaj “arabuluculuk yapın, savaşı durdurun” da değil kesinlikle. “Silaaaagghhh… Silaagghhh roket, tank, savaş uçağı verin” beyfendinin mesajı. Yani, Avrupa ve Amerikan silah endüstrisinin ekmeğine yağ sürmekle görevlendirilmiş bu zat. Olan kime oluyor sizce? Halk ☹!
Bunun yanında, halk dedik de.. evet, halka elbette üzülüyoruz da, ama ya biz? Bizim için kim üzülüyor, kim bizi düşünüyor? Biz de garibim, “Bize bir şey olmaz” diye düşünürken, yaşam standardlarımız bir hayli stres içine girdi. Fiyatlar gökyüzüyle yarışır oldu. Market alışverişleri için artık stratejik bir planlama gerekir oldu! “Bu ay ne yiyip içeceğiz?” sorusu, günlük muhabbetlerimizin baş konusu haline geldi.
Enerji fiyatlarına gelince, o da ayrı bir dert. Eskiden faturaları öderken içimizde bir ukde kalırdı, şimdi ise adeta bir servet bırakıyoruz enerji şirketlerine. Gazı, elektriği kullanmak lüks oldu; mum ışığında oturup, eskiden nasıl iyiymişiz diye anıları yad ediyoruz.
Bu durumda, “Halimiz duman” demek, sanırım durumu en net anlatan tabir. Uzaktan izliyoruz derken, aslında bu savaşın etkilerini cebimizde, günlük hayatımızda hissediyoruz. Ve şunu söylemeden geçemeyeceğim; tamam, savaştakilere yazık ama bize de yazık değil mi arkadaş? Her gün biraz daha zorlaşan hayat koşullarıyla baş etmeye çalışırken, dünya liderlerinden biraz da bizim için çözüm bekliyoruz.
Sonuç olarak, biz sadece uzaktan izleyiciler değiliz, bu oyunun içinde biz de varız. Ve herkes gibi bizim de sesimizin duyulmasını, bu savaşın bir an önce son bulup, hayat pahalılığının hafiflemesini umut ediyoruz. Yoksa bu gidişle, market alışveriş listemiz sadece hayallerden ibaret kalacak.
Ne olursa olsun, yüzünüzden gülümsemeyi eksik etmeyin arkadaşlar. Hayat, beklenmedik bir yolculuk; ama unutmayın, birlikte her zorluğun üstesinden gelebiliriz. Bir sonraki karmaşaya dek, sağlıcakla kalın!