Günümüzde sosyal medya, ‘akıl almaz’ eylemlerin kutsal tapınağı haline geldi. Neredeyse her gün, birilerinin yüzlerce beğeni ve paylaşım uğruna yapmadığı şey kalmıyor. Düşünün ki biri, yalnızca birkaç kalp ve ‘LOL’ yorumu için pahalı bir telefonunu şişe depozito makinesine atıyor. Evet, doğru duydunuz. Telefonsuz kalmak pahasına, sosyal medya şöhreti peşinde koşmak! Bu sahneler, ironik olarak, telefonlarından daha akıllı olan tek şeyin belki de o depozito makinesi olduğunu gösteriyor.
Sosyal medya, mantığın adeta tatile çıktığı bir alan. “Bunu gerçekten mi yaptın?” diye sormaktan kendinizi alamıyorsunuz. Şişe depozitosuna telefon atan biri için, “Cesaret mi aptallık mı?” diye sormak gerek. Cevap muhtemelen ikincisi. Ancak bu saçmalıkları gördükçe, insanın aklına “Acaba bir sonraki adım ne olacak?” sorusu geliyor. Bir sonraki viral çılgınlık ne olacak? Ayakkabılarınızı tost makinesinde ısıtmak mı, yoksa köpeğinizi yürütmek için drone kullanmak mı?
Mesela Fenomania sosyal medya hesapları sizin sandığınız kadar popüler değil, henüz 😊 Boost gerekiyor. Onun için bizim Hacıyı 😊 sanat uğruna soyup bişeyler yapmak gerekiyor değil mi?
Sosyal medya fenomeni olma arzusu, insanları adeta bir mantıksızlık yarışına sokuyor. Herkes bir sonraki büyük ‘hit’i yakalamak için daha tuhaf, daha çılgın fikirler peşinde. Şişe depozitosuna telefon atmak gibi eylemler, bu yarışın sadece bir parçası. Peki ya sonrası? Bir sonraki adımda belki de insanlar, beğeni kazanmak için Ay’a roket göndermeye çalışacaklar. Neredeyse “Ay’da selfie çekmek uğruna, dünyayı terk etmek” gibi bir duruma doğru ilerliyoruz.
Bu tür eylemleri izlerken, “Bu gerçekten komik mi, yoksa üzücü mü?” diye sormak gerekiyor. Evet, bu tür videolar bazen güldürebilir, ama aynı zamanda sosyal medyanın insanlar üzerindeki etkisini de gösteriyor. Viral olma arzusu, mantığın sınırlarını zorluyor ve bazen de aşıyor. Ancak unutmayalım ki, her ‘like’ ve ‘share’, aslında bu saçma sapan eylemleri daha da teşvik ediyor. Belki de en iyisi, bu tür videolara gülüp geçmek yerine, bir adım geri atıp, sosyal medyanın bizim üzerimizde yarattığı bu tuhaf dünyayı sorgulamak.